29 Aralık 2013 Pazar

Takaslarla Yaşıyorum

Mutlu Keçi'de bu pazar nasıl geçti bilin bakalım:) Gelenler biliyor tabi. Sabah uyandım daha saat çalmadan. Pazar keyfimi kaçırmamak için çalmasını bekledim, çalana kadar da biraz daha kestirdim. Ama baktım ki yok uyku muyku bende. Fırladım artık yataktan ve başladım hazırlanmaya. Önce bahçeye çıkıp satış için biraz mandalina topladım. Sonunda öğrenmiştim sap kısmında delik açmadan toplamayı mandalinayı:) Ardından başladım takas için verecek şeyleri aramaya. Yıllardır yanımda oradan oraya gezdirdiğim, çocukluğumda çok heves ettiğim, neredeyse bacağıma kadar gelecek kalemler çıktı karşıma, hah, bir de baktım blok flüdüm de yanında. Küpelerime gözüm çalındı. Yok o değil, bu değil derken, takas etmenin gerekliliği geldi aklıma ve eeehh dedim sen daha kendi eşyanı değersizleştiremezsen gözünde, çocuklar nasıl yaşayacak mülkiyetsizlik kavramını dedim ve fırat yüzüğümü de koyuverdim poşete böylece. Özenç de yıllardır biriktirdiği Amargi dergilerinden, Nihal ve İlksen kitaplarından vazgeçiverdiler bir anda. İşte takas standımız karşınızda:)





Çocuklar o kadar heveslendi ki takas etmeye, takas edecek şeyleri olmayanlar bize yiyecek bir şeyler alıp onunla değiştirdiler. O kadar sevdiler ki, anneleri artık bir şey bulamadıklarından yakınıyorlardı değiştirecek:)
Onların da işi başından aşkındı tabi. Eksiklerimizi tamamlamak için can hıraç çalıştılar bugün. Bol da satış yaptılar. El yapımı reçeller mi dersiniz, bahçe mandalinası mı istersiniz:) Yoksaaa Elvan'ın gözlemelerini yerken yanlışlıkla benim gibi kağıdını da mı yemeyi. 




Günün sonunda bir baktım ki bütün takılarım gitmiş. Üzülmedim. Aksine içimden bir mutluluk geçti, böyle bir şey hissettim mi hatırlayamıyorum ama, benden bir parça duygunun birinde gezeceğini bilmek değişikti. Bir de bunu son değiş tokuşumuzu Özenç ile yaparak taçlandırdık. Bambaşka yeni küpelerim oldu. Haaa bu arada Oğuz sana buradan sesleniyorum: Değiş tokuştan kazandığımız saatlerimizi yapmayı unutma:))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder